NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
بْنُ دَاوُدَ
حَدَّثَنَا
عَبْدُ
اللَّهِ
يَعْنِي
ابْنَ وَهْبٍ
أَخْبَرَنِي
يُونُسُ عَنْ
ابْنِ شِهَابٍ
قَالَ
أَخْبَرَنِي
أَبُو بَكْرِ
بْنُ عَبْدِ
الرَّحْمَنِ
بْنِ
الْحَارِثِ
بْنِ هِشَامٍ
أَنَّ
رَسُولَ
اللَّهِ
صَلَّى
اللَّهُ عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَذَكَرَ
مَعْنَى
حَدِيثِ مَالِكٍ
زَادَ وَإِنْ
كَانَ قَدْ
قَضَى مِنْ
ثَمَنِهَا
شَيْئًا
فَهُوَ
أُسْوَةُ
الْغُرَمَاءِ
فِيهَا
Bize Süleyman b. Dâvûd
haber verdi. Bize Abdullah-yani İbn Vehb- haber verdi. Bana Yunus, İbn
Şihâb'tan naklen şöyle dedi: Bana Ebû Bekir b. Abdurrahman b. el-Hâris b. Hişâm
haber verdi ki: Rasûlullah (s.a.v.)...
Ravi, Mâlik'in (3520.) hadisinin
manasını zikretti ve;
"Eğer, onun
parasından bir şey ödemişse o (satıcı) malda (öteki) alacaklılarla
eşittir" (sözünü) ilâve etti.
İzah:
Bu hadis, diğer
nüshalarda sonraki hadisle değişik yerdedir.Yani bu rivayetin yerinde bundan
sonraki hadis yer almıştır. Ayrıca o nüshalarda bu rivayetin sonunda (Ebû
Dâvûd; Mâlik'in hadisi daha sahihtir, dedi) sözü yer almıştır. Tercemeye esas
aldığımız nüshada ise bu ilâve bundan sonra gelecek olan hadisin sonundadır.
Avnu'l-Ma'bûd'un
Hindistan baskısının kenarında; sadece bir nüshada şu cümlelerin yer aldığına
işaret edilmektedir: "Ebû Bekir şöyle dedi: Rasûlullah (s.a.v.);
"Bir kimse, yanında parasından hiçbir şey ödemediği bir mal olduğu halde
ölürse, mal sahibi onda diğer ortaklarla eşittir" diye hükmetti." Bu
ilâve elimizdeki matbu nüshalarda mevcut değildir.
Bu rivayetin ifade
ettiği hüküm, öncekinden farklı değildir.